Sabah arkadaşımın sesiyle uyandım; ama yataktan bir türlü kalkamadım; çünkü okulun ilk gününün verdiği heyecanla kendimi çok kötü hissediyordum sanki hasta gibiydim.Bu yüzden yatakta biraz daha kaldım; ama sonra heyecanıma ve merakıma yenik düşerek yataktan kalktım. Çabucak hazırlandım ve ilk Quidditch dersine gitmek üzere yola çıktım. Büyük salona indim ve orada Matt.ile karşılaştım ve ders alanına onunla birlikte gittik. Biz ders alanına gittiğimizde çok az sayıda öğrenci vardı alanda bu yüzden de biraz beklemek zorunda kaldık. Daha sonra tüm öğrenciler geldi ve profesör de bu derste yapacaklarımızı anlattı ve ilk olarak da süpürgelerimizi kaldırmamızı söyleyip 5 dakikamız olduğunu da ekleyip bizi süpürgelerimizle baş başa bıraktı. Ben de hemen denemeye başladım. Bütün ciddiyetimle süpürgeye ‘YUKARI’ dedim ve bir anda elimde sert bir şey hissettim. İşte olmuştu ilk seferde başarabilmiştim.Çok mutluydum J Bu mutluluğun verdiği hevesle birkaç kez daha denemeye devam ettim. Kendimi o kadar kaptırmışım ki profesörün ‘Süreniz doldu süpürgelerinizi bırakın’ demesiyle irkildim ve süpürgeyi elinden düşürdüm. Neyse ki bunu Lisa’dan başka gören
olmamıştı.
Bu şoku atlattıktan sonra kendimi profesörün anlattıklarına verdim. Profesör çizdiği dairenin etrafında 1 tur dönmemizi ve daha sonra yere inmemizi söyledi. Çok heyecanlandım; çünkü evdeyken hep bunun hayalini kuruyordum. Sıranın bana gelmesini iple çektim ve sonunda sıra bana da geldi. Süpürgeme bindim ve ayaklarımı yere 2 kez vurdum. Vurmamla da havalanmam bir oldu. Havalanmamın verdiği sevinçle bir çığlık patlattım ve tüm öğrenciler bana hayretle baktılar;ama ben buna aldırmamaya çalışarak süpürgeye binmenin zevkini çıkardım. Çember etrafındaki 1 turumu tamamladım ve aşağıya inmeye hazırlandım; ama aşağıya inmek uçmak kadar kolay değildi. Aşağıya inmeye çalışırken denge çok önemliydi;ama ben dengemi sağlayamadım dolayısıyla da yere çok sert bir düşüş yaptım. Tüm
sınıf bana güldü ama olsun bu zevki yaşamak her şeye değerdi. Bu şey rezil olmak bile olsa…