House Of Night Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Gece Seni Seçti! Ölümün Doğuşun Olacak! Mavi Çaylaklar ve Kırmızı Çaylakların Birlikte Yaşadığı Bu Evde Gün Olmayacak!
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Gece Evi Tekrar Doğruyor (: Haydiyin Eğlenelim ve Canlandıralım bu Sayede Büyük Bir Site Olalıım (:

 

 Ups...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Brandon Thomas Alkas
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
Brandon Thomas Alkas


Oda Arkadaşı : Livin' alone, is good.
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 30
İş/Hobiler : My guitar.
Nerden : Hell.
Lakap : Prince of Ice..

Ups... Empty
MesajKonu: Ups...   Ups... Icon_minitimePtsi Tem. 26, 2010 5:40 am

Kişiler: Ovnérta + Klaiver
Zaman: Sabaha karşı, güneşin doğmasına yakın.
Şahıs: III. Tekil




Uzun zamandır eline gitarı alıp, doğru düzgün bir şeyler çalmamıştı. Lanet vampir derslerinden dolayı bir şey yapamıyordu ki. Sadece müzik dersinde ağlatabildiği siyah beyaz gitarını sanki yıllardır görmediği sevgilisiymiş gibi okşuyordu şu anda. Tek istediği biraz çalabilmekti. Başkalarını uyandırıp uyandırmayacağını zerre umursamıyordu şu anda. Sadece çalmak istiyordu. Gitarıyla konuşmak… Her bir telini iki parmağının arasına alıp yavaşça çekiyordu. Her tel ayrı bir şey fısıldıyordu kulağına. Yüzündeki gülümsemeye engel olamamıştı. Hiçbir zaman gülmeyen Klavier… Aşık olduğu gitar karşısında gülümsüyordu. Ne kadar acınası bir durumdu. Dış görünüşü ve davranışları yüzünden uzak duran herkes, yani bütün Gece Evi, O’nun bu halini bilmiyordu.
Aklına işaretlenmeden önce kurduğu müzik grubu gelmişti. Bütün arkadaşları yanındaydı sanki. Kulağına ise çalmaktan en büyük zevk aldığı şarkı çınlamaya başlamıştı.
“I try to make it through my life, in my way, there's you
I try to make it through these lies, and that's all I do

Just don't deny it,
Don't try to fight this ,and deal with it
and that's just part of it,

If you were dead or still alive
I don't care, I don't care
Just go and leave this all behind
Cause i swear (i swear),i don't care

I try to make you see my side
Always trying to stay in line
But your eyes see right through
That's all they do

I'm getting buried in this place
I got no room your in my face
don't say anything just go away

If you were dead or still alive
I don't care, I don't care
Just go and leave this all behind
Cause i swear (iswear) i don't care-“

Gitarı çaldığını aşina olduğu sesleri duyunca anlamıştı. Ne kadar da özlemişti gitarını. Bir insan anca bu kadar özleyebilirdi birini veya bir şeyi. Yüzündeki gülümseme iyice yüzünde yayılırken ne kadar yüksek sesle çaldığının farkında değildi. Bu saatte onu kimse duyamazdı herhalde, değil mi?..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julié Clouid O'Shéliâ
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Julié Clouid O'Shéliâ


Mesaj Sayısı : 228
Kayıt tarihi : 15/05/10
İş/Hobiler : Yakmak.
Nerden : Ateşin doğumundan..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimePtsi Tem. 26, 2010 6:05 am

Bu gece arkadaşları ile geçirdiği uzun bir zamanın ardından güzel bir uyku uyumak istiyordu Ovnérta. Sabaha doğruydu. Gün batmak üzereydi. Bir an önce uyuyup kafasını dinlendirmeliydi. Dinlendirmeliydi ki burada, Gece Evi'nde gezerken gözlerinin altı mosmor olmuş, güzelliği bozulmuş biri olmamalıydı. Üzerindeki günlük kıyafetini çıkardı ve üzerine ince bir bluz ile bir short giydi. Tek kaldığı odasındaki büyük ve yumuşak yatağının üzerine oturdu ve eline komidindeki telefonunu aldı. Mesaj varmı diye baktı fakat kimseden mesaj yoktu. Telefonunu tekrar komidine koyup kendini yatağına attı. Yatağın yumuşaklığında ve rahatlığında eriyecekken gitar sesleri duymaya başladı. Normal bir gitar sesi olsa neyse... Bu gitarı çalan arkadaş gitarın tellerine koparacak vaziyette eziyet ediyordu. Camı kapayarak tekrar kafasını yastığa koydu fakat yine olmadı. Ses onu uyuduğu -uyumaya çalıştığı- yatağından dürtüyordu adeta. Ayağına terliklerini geçirdi ve avluya doğru hızlı hızlı ilerlemeye başladı. Sinirli hâline denk gelmek isteyen hangi akılsızdı acaba? Avlunun oraya geldiğinde gitarı çalan çocuğa bağrındı.

"Heyy, bu saatte kimseyi rahatsız etmeye hakkın yok!" Çocuğun onu duymadığını görünce bu sefer onu görmesi için onun önüne gitti.

"Sana diyorum!" Nihayet çocuk kafasını gitardan kaldırabilmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brandon Thomas Alkas
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
Brandon Thomas Alkas


Oda Arkadaşı : Livin' alone, is good.
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 30
İş/Hobiler : My guitar.
Nerden : Hell.
Lakap : Prince of Ice..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimePtsi Tem. 26, 2010 6:20 am

Bir kez, sadece bir kez yalnız kalamaz mıydı? Sürekli peşinde birilerini görmekten artık sıkılmıştı. Ölme riski olmasa Gece Evi’nden kaçmak için nelerini vermezdi. Ne olursa olsun yaşamak Klaiver için önemliydi. Sadece kendi yaşamı önemliydi… Evrendeki başka kimseyi umursamıyordu, umursamayacaktı. Bu kadar “çığırmayı” başaran kızı merak ederek arkasına döndü ve sinirli bir şekilde elleri belinde, sol ayağını hızlı hızlı yere vuran şahsa döndü. Kızıl saçları sabah esintisiyle omuzlarında savruluyordu, sanki alev almış gibi muhteşem bir görünüm vardı. Gözleri en yıldızsız gece kadar siyahtı. Öfkeyle parlıyordu. Ovnérta. Zihninde yankılanan ses, bu kızın kim olduğuna dairdi. O da Klavier gibi 6. sınıftı, ve ateşti. Ateş elementi. Tanrıça’larının neden ona bunu bahşettiğini anlayabiliyordu. Öfkeyi temsil ediyordu. Taptığı ateşi temsil ediyordu bu kız. Ovn’a doğru birkaç adım attı ve önünde tolerans yapıp “Ah affedersiniz Tanrıça’m, rahatsız mı oldunuz?” Tanrıça’m kelimesini aslında alay anlamında söylemiş gibi duruyordu ama karşısındaki kızın temsil ettiği şeye gerçekten tapıyordu. Sesindeki alaycılık yüzüne yansımamıştı. Kim olursa olsun kimseye gülmezdi, gülemezdi. Gülümsemek onun için zayıflıktı. Öfke ve kin ise güç. Şu anda içinde belki bu duygular yoktu ama yine de güçlüydü. Ovn’ın cevabını beklemeden tekrar avluda oturduğu banka döndü ve gitarı çalmaya devam etti. Bunun onu sinir edeceğini biliyordu…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julié Clouid O'Shéliâ
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Julié Clouid O'Shéliâ


Mesaj Sayısı : 228
Kayıt tarihi : 15/05/10
İş/Hobiler : Yakmak.
Nerden : Ateşin doğumundan..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimePtsi Tem. 26, 2010 6:37 am

“Ah affedersiniz Tanrıça’m, rahatsız mı oldunuz?” Sözlerinin ardındaki alayı anlamıştı tabii ki de Ovnérta. Kim olsa anlardı. Hele sözlerinin ardından tekrar biraz önce oturduğu yere gitmesi Ovnérta'nın adeta onu şuanda yakmasını ister gibiydi. İki elini iki yana açmıştı ve ilk önce avucunda elma tutar gibi yaptım sonra o elmayı avucunun içerisinde parçalar gibi yaparak ellerini yumruk haline getirdi.

"Hemen şu gitarı çalmayı bırakır mısın?!" Çocuk yine keyfini bozmamıştı. Bu Ovnérta'yı daha bir sinirlendiriyordu. Kimse onu kızdıramazdı. Buna cürret edenler cezasını bulurdu. Ve şimdi burda oturmuş gitar çalanda cezasını bekliyordu.

"Bunu sen istedin..." Sözleri fısıltı gibi çıkmıştı. İçinden ateşe sesleniyordu. "Ateş, lütfen bana gel!" Sözlerinin bitiminde kolunun etrafındaki sıcaklığı ve vücudunu saran ısıyı hissediyordu Ovnérta. "Gitarın tellerinin ısınmasını sağla, ateş!" Sözlerinin ardından ateşin yavaşça Ovnérta'nın uzağına gitmesini hissediyordu. Ateş çocuğun çalmış olduğu gitara ulaşmış olacaktı ki çocuk aniden tellerden elini uzaklaştırdı. "Teşekkürler ateş..." Ovnérta ile uğraşılmazdı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brandon Thomas Alkas
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
Brandon Thomas Alkas


Oda Arkadaşı : Livin' alone, is good.
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 30
İş/Hobiler : My guitar.
Nerden : Hell.
Lakap : Prince of Ice..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimePtsi Tem. 26, 2010 6:50 am

Gitarı çalmaya devam ederken bir anda dokunduğu tellerin ısındığını hissetti. Aniden olması sorun değildi, ateş canını yakmazdı ama yine de ellerini tellerden çekti. Derin bir iç çekti ve tekrar kıza döndü. İlk defa bir kızın, daha doğrusu birinin karşısında gülümsüyordu. Ateşe bu kadar tapmamalıydı, ama elinde değildi. Karşısındaki canlı ateşe karşı nedense zayıf gibiydi. Bunu belli etmesi imkansızdı ama, duygusuzdu o. Ovn’a doğru hızlı adımlarla yürürken siyah deri ceketinin iç cebinden sigara kutusunu çıkartıp içinden bir sigara aldı ve dudaklarının arasına yerleştirdi. Sol cebinden de çakmağı çıkarmıştı. Çakmağı çakarken boşla olan elini rüzgar ateşi söndürmesin diye siper etti. Sonra nikotini içine çekip gri dumanı dudaklarının arasından geceye bıraktı. Bu sırada kızla arasındaki mesafe iki metreye inmişti. Zehri biraz daha içine çektikten sonra sigarayı sol eline aldı ve sağ baş parmağının ucuna bastırarak sigarayı söndürdü. Tatlı bir acı vardı elinde, ateşin getirdiği her şey hoşuna gidiyordu. Ama mazoşist değildi. Şu anda öyle bir izlenim verdiğinden emindi. “Sence bunu yapan biri ufak bir sıcaklıktan korkar mı? Hele bu sıcaklık Tanrıçasından geliyorsa…” Yüzündeki gülümseme iyice yayılmıştı yüzüne. Bunu istemsiz bir şekilde yapıyordu. Gülmek zayıflıktı, ama yine de güzeldi. Kendini küçük düşürme, kendine gel! Yüzündeki gülümseme, zihnindeki emirle birlikte kaybolmuştu. Ovn’un tepkisini beklerken yanmış parmağına baktı ve ellerini ceketinin cebine yerleştirdi…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julié Clouid O'Shéliâ
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Julié Clouid O'Shéliâ


Mesaj Sayısı : 228
Kayıt tarihi : 15/05/10
İş/Hobiler : Yakmak.
Nerden : Ateşin doğumundan..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimePtsi Tem. 26, 2010 7:00 am

Yaktığı sigarayı elleri arasında söndürmüştü çocuk. İşaretlenmeden önce bunun tam bir mazoşistlik olduğunu düşünse de 3.Sınıf Çaylakken ateşe hükmünün başlaması onun normaline çevirmişti bu olayı.

“Sence bunu yapan biri ufak bir sıcaklıktan korkar mı? Hele bu sıcaklık Tanrıçasından geliyorsa…” Bu Tanrıça lafı Ovnérta'yı sinir ediyordu. Üstüne birde karşısında çocuğu kibirli gülümsemesi olunca... Ama bu sadece bir başlangıçtı. O ufacık olabilirdi ama ateş tamamen Ovnérta'nın elindeydi.

"O ufak birşey olabilir ama ateş zaten bende." sözlerinin ardından siyah gözlerini kısarak bakıyordu çocuğa. "Ve şu Tanrıça lafındanda vazgeç..." Bu sözlerinin ardından elini yumruk yaparak arkasında, belinin orada sıkmıştı Ovn. Sinirlendiğinde ya kollarını sıkar ya da ellerini yumruk şekline getirirdi. Ama bunun görünmesini istemezdi. İnsanların ve ya çaylakların -herneyse- Ovnérta için bir zayıflık olarak düşünmesini istemezdi Ovn. Aslında zayıflık değildi ama Ovn'a göre tek zayıflık af dilemek ve bu haraketiydi... Ateşi kontrol edebilen ve kin dolu birisi için bu normal birşey olsa gerekti...

Gözlerini yere dikmişti. Kafasını kaldırıp tekrar çocuğa baktığında gözlerindeki bulutu görür gibi olmuştu. Biraz önce ki gülüşün bir saçmalık olduğunu düşünür gibi yüzündeki gülüşü atmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brandon Thomas Alkas
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
Brandon Thomas Alkas


Oda Arkadaşı : Livin' alone, is good.
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 30
İş/Hobiler : My guitar.
Nerden : Hell.
Lakap : Prince of Ice..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimePtsi Tem. 26, 2010 7:41 pm

Ona Tanrıça’m dememek mi? Klavier bunu istese de yapamazdı ki. Ovn’un kendisi değildi Tanrıça olan, temsil ettiği şeydi, ateşti. Yoksa umurunda mıydı ki kendisinden başka birisi? Öyle olsaydı çoktan elde etmişti onu. Aklından geçirdiği her şeyi yapabilmesi diğer çaylakların taptığı Tanrıça yüzündendi. Varlığından bile emin olunmayan bir şeye nasıl tapılabilirdi ki? Mantıksızdı bu. En azından kendi taptığı şey elle tutulur, gözle görülür bir şeydi. Derin bir iç çekerek kızın gözlerinin içine baktı. Başkaları için bu simsiyah gözler korkunç gelebilir olsa da aslında sanki gözlerinin yerinde bir çift siyah opal varmış gibi duruyordu. Kızın davranışları, kişisel özellikleri gibi, dış görünüşü de bir şeytanı andırıyordu ama şeytan bu kadar güzel olamazdı herhalde. “Üzgünüm hanımefendi ama temsil ettiğiniz şeyden dolayı size ‘Tanrıça’ demem gerekiyor. Ayrıca sana hitap ettiğimi biliyorsun, sözlere neden takılıyorsun ki?” Kızın cevabını beklerken gözü gitarına kaymıştı. Hala onu çalmak istiyordu ama Ovn gerçekten de kızmış gibiydi, bu sefer ufak bir sıcaklıkla kalmayacaktı. Ah yüce Hades! Bir anda ondan korkar olmuştu. İnsan taptığı şeyden korkar mıydı ki? Aslında evet, insanlar Tanrı dediklerinden, çaylaklar ise Nyx dedikleri Tanrıça’dan korkuyorlardı. Fakat saygılarındandı. Klavier kendisiyle bir kimseye saygı duymazdı. Karşısındaki kim olursa olsun duymazdı. Derin bir iç çekti ve kıza doğru bir adım daha attı. Aralarındaki mesafe iyice kapanmıştı, yine de hala uzaklardı birbirlerine. Klavier kızı baştan aşağı süzdü. Kesinlikle ateş için yaratılmış gibiydi. Bunu dile getirmek istiyordu. “Biliyor musun, belki başkaları da söylemiştir ama, sen kesinlikle ateş için yaratılmışsın.” Kıza doğru bir adım daha attı. Evet bu sefer cidden aralarındaki mesafe kapanmıştı. Şu anda ne yaptığını o da bilmiyordu. Konuşmaya başladı ama sanki konuşan o değildi. “Yani demek istediğim, sadece ruhsal olarak değil. Kinin, öfken, tamamen ateşe ait özellikler ama bu dışına da yansıyor. Mesela…” Bir eli bir an kızın kıpkırmızı saçlarına gitti. Saç diplerini tutarak tam olarak gözlerinin içine bakmasını sağlamıştı. Alnını kızın alnına yasladı ve konuşmaya devam etti. “Alev alev yanıyormuş gibi göründen saçların. Sonra…” Boşta kalan elini kızın şah damarına koydu. Nabzı kesinlikle çok hızlı atıyordu. Heyecanlanmış gibi. “Damarlarında gezinen asil kan ve…” Gözlerini bu sefer kızın kıpkırmızı dudaklarına dikti. “Dudakların.” Diye fısıldadı. Ne yaptığını zannediyordu? Kız şimdi onu tek bir sözle kızartma yapabilirdi. Ama bunu yapmasını istemiyordu Klavier. Zihninden tam olarak geçirdiği buydu. Sadece dinlemesini, tepki vermemesini istemişti. İstediği de olmuştu zaten. Ellerini önce kızın üzerinden çekti, sonra bir adım uzaklaştı ondan. Ne diyeceğini merak ediyordu…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julié Clouid O'Shéliâ
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Julié Clouid O'Shéliâ


Mesaj Sayısı : 228
Kayıt tarihi : 15/05/10
İş/Hobiler : Yakmak.
Nerden : Ateşin doğumundan..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 12:09 am

“Üzgünüm hanımefendi ama temsil ettiğiniz şeyden dolayı size ‘Tanrıça’ demem gerekiyor. Ayrıca sana hitap ettiğimi biliyorsun, sözlere neden takılıyorsun ki?" Sözlerinin ardından bir anlık kahkaha atma hevesini içinde tuttu Ovnérta. Hanımefendi, hee?! Komiğine gitmişti çünkü hanımefendi onun için fazlaca kibardı. Ve şu Tanrıça demesi biraz sinirine gitmişti çünkü o bir çaylaktı. Tek özelliği ateşti. Zaten çevresindekiler onunla bu yüzden ilgileniyordu. Normal arkadaşları olsun erkekler olsun... Ateşe sahip olduğu için Ovnérta'ya yanaşanlar vardı. Karşısındaki çocuk derin bir nefes alışından sonra Ovnérta'ya yakın olacak bir adım attı. “Biliyor musun, belki başkaları da söylemiştir ama, sen kesinlikle ateş için yaratılmışsın.” Bunu biliyordu Ovn. Yani hem herkes söylüyordu hemde kendisi biliyordu. Ateş gibi kızıl saçları, ateşin külleri gibi simsiyah gözleri vardı. Gözleri ağladığında gri olsa da genelde siyahtılar. Çocuk bir adım daha attı ve aralarındaki mesafeyi kapattı. Karşı karşıya duruyordular. “Yani demek istediğim, sadece ruhsal olarak değil. Kinin, öfken, tamamen ateşe ait özellikler ama bu dışına da yansıyor. Mesela…” Gözlerini veya saçlarını örnek vereceğini düşünürken Ovn, bunu hissederek yapacağını sanmıyordu. Çünkü çocuk ellerini Ovn'un saçlarına doğru uzattı. Ve gözgeze kaldılar. Çocuk alnını Ovnérta'nın alnına dayadı. Normal bir durumda olsa Ovnérta şuanda karşısındaki çocuğu kızartmıştı bile. Ama bunun neden normal olduğunu bilmiyordu. Hem çocuğa kızıyor hemde geriye adım atmak istemiyordu. Çocuk sözlerine devam etti. “Alev alev yanıyormuş gibi göründen saçların. Sonra…” Sonra?... Devam edecekti anlaşılan çocuk sözlerine. Nefes alıp verişi bir şekilde hızlansa da durumu belli etmemeye çalışıyordu Ovn. Çocuk boşta kalan diğer elini Ovn'un şah damarına dokundurdu. Nabzını hissediyor olmalıydı. Bunun için Ovn'un biraz sakinleşmesi gerekti. “Damarlarında gezinen asil kan ve… Ve?... Takâti kalmamıştı Ovn'un. “Dudakların.” diye fısıldadı çocuk. Bu kadarı yeterdi. Ovn'a bunu yapamazdı. Tekrar ısınmak istiyordu herhalde! Ama ateş Ovn'a gelmiyordu, gelemiyordu. Birşeyler engelliyordu onu. Çocuğun belki engelleme gibi bir gücü vardı. Tam olarak bilmiyordu. Çocuk ellerini Ovn'un saçından ve şah damarının bulunduğu bölgeden çekti. Bir adım geriye attıktan sonra gözlerini Ovn'a dikti. Ne diyeceğini veya ne yapacağını merak ediyordu. Ovnérta bir kez yutkundu ve her ne kadar hoşuna gitse de çocuğun bu yaptıklarına kızmış olarak gösterecekti kendini. Tabii ki de kızmıştı aslında ama hoşuna giden yönü maalesef baskın kalıyordu. Ovn'da olduğu yerden bir adım geri gitti ve kafasını dik tutarak çocuğun gözlerine baktı.

"Ateşe ne kadar hakim olduğumu biliyordum. Bunun senden öğreneceğim birşey olduğunu sanmıyorum. Ama yine de iltifatlar için teşekkürler!" Sözlerini sert bir tonda söylemişti. Tüm bunları söylerken gözleri donuktu ve çocuğa gözlerini devirerek bakıyordu.


En son Ovnérta Quisqaun tarafından Salı Tem. 27, 2010 1:52 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brandon Thomas Alkas
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
Brandon Thomas Alkas


Oda Arkadaşı : Livin' alone, is good.
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 30
İş/Hobiler : My guitar.
Nerden : Hell.
Lakap : Prince of Ice..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 12:22 am

"Ateşe ne kadar hakim olduğumu biliyordum. Bunun senden öğreneceğim bir şey olduğunu sanmıyorum. Ama yine de iltifatlar için teşekkürler!" Sözlerini sert bir tonda söylemişti. Tüm bunları söylerken gözleri donuktu ve çocuğa gözlerini devirerek bakıyordu. Klavier gülmemek için kendini zor tutuyordu. Bir kere daha gülmemeliydi ama karşısındaki kızgın güzellik karşısında kendini unutabiliyordu kelimenin tam anlamıyla. Şu anda alevler içinde kalmış olmalıydı fakat ne bunu kendi istiyordu ne de Ovn bunu yapıyordu. “Beni şimdiye kızarmış tavuğa çevirmen gerekirdi. Bunu neden yapmıyorsun?” Yüzünü yere çevirdi ve gülümsedi. Uzun sarı saçlarından yüzünü göremezdi nasıl olsa. Bir dahaki sefere onu daha çok kızdırırdı belki de. Ateşi hissetmek hoşuna gitmişti. O’na bu kadar yaklaşmak… Lanet olası aklı neden bir anda karışmıştı ki?! Derin bir iç çekti ve bakışlarını tekrar kıza çevirdi. Dudaklarına bakmaktan kendini alamıyordu ama buna bir son vermeliydi. Bugünlük yeterince hissetmişti ateşi zaten. Kaşınmamalıydı. “Bir dahaki sefere kimsenin duymamasını düşünürüm, sadece uyuyanları düşünerek biraz bencillik yaptım sanırım.” Dedi ve gitarı alıp gitmek üzere arkasını döndü ama birkaç adım sonra durdu. Kızın sesini çok yakından duyuyordu…





Rpg Out: Kısa oldu prenses, üzgünüm.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julié Clouid O'Shéliâ
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Julié Clouid O'Shéliâ


Mesaj Sayısı : 228
Kayıt tarihi : 15/05/10
İş/Hobiler : Yakmak.
Nerden : Ateşin doğumundan..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 12:36 am

“Beni şimdiye kızarmış tavuğa çevirmen gerekirdi. Bunu neden yapmıyorsun?” Evet, bunu neden yapamıyordu? Çocuk bunun nedenini gizlememeliydi Ovn'dan. Yüzünü yere çevirdiğinde sarı, ince ve parlak saçlarından yüzünün şeklini göremiyordu Ovnérta. Aklına saçlarının ne kadar yumuşak olabilir düşüncesi gelmişti. Onun saçların hissetmek... Çocuk kafasını kaldırmadan önce Ovn silkinip kendine gelmeliydi. Gözlerini kısa bir süre yumdu. Geri açtığında çocuk kafasını kaldırdı ve Ovn'un suratında belli bir noktaya bakıyordu. Ardından yeni kelimeler çıktı çocuğun ağızından. Bu kelimelerin gücünü engellemesinin nedenlerini açıklayan kelimeler olmasını umuyordu Ovn ama değildiler.

“Bir dahaki sefere kimsenin duymamasını düşünürüm, sadece uyuyanları düşünerek biraz bencillik yaptım sanırım.” Duymamasını mı? Gitar çalarken birilerinin duymamasını mı düşünecekti? Gitarını eline alıp arkasını döndü. Gidiyordu buradan. Gitmemesini istemesinin nedenini bilmiyordu Ovn ama içinden birşey böyle istiyordu. Onun attığı adım ile Ovn da iki adım attı. Durmayacağını görünce birşeyler söylemeye karar verdi.

"Düşünürüm derken?..." Ne söylediğinin farkında olmadığı çok belliydi. Birden ağızından çıkan kelimelerle saçmalardı Ovn hep. Ama bu sözler çocuğun olduğu yerde durmasına neden olmuştu. İşe yaramıştı. Neyin işe yaradığını kendine itiraf etmek istemese de işe yaramıştı birşeyler işte...


Out: Benimkinin de pek uzun olduğu söylenemez (: ^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brandon Thomas Alkas
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
Brandon Thomas Alkas


Oda Arkadaşı : Livin' alone, is good.
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 30
İş/Hobiler : My guitar.
Nerden : Hell.
Lakap : Prince of Ice..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 12:53 am

Merak… Bu kızın bir şeyleri merak edebiliyor olmasına şaşırmıştı aslında. Yine de konu kendisi olduğunda bazen Klavier bile emin olamıyordu birçok şeyden. Değişiyordu, hem de sürekli olarak. Arkasına döndü ve üç adım uzağındaki kıza baktı. Gözlerinin merakla parladığını görebiliyordu. Bu sefer tam gözlerine bakarken gülümsedi. Dalgın göründüğünden emindi. Öyle hissediyordu zaten. Tekrar kıza doğru yürümeyi düşündü ama bundan vazgeçmesi çok da uzun sürmemişti. Şu anda kızın ne hissettiğini öğrenmek istiyordu. Buna odaklandı. Ne hissediyorsa onu hissetmek istiyorum. İçine ilk dolan his merak olmuştu. Evet bunu zaten gözlerinden anlayabiliyordu. Sonra hisse karşı bir de kendi şaşkınlığı eklenmişti. Çok azdı ama yine de bir heyecan vardı. “Meraklı ve heyecanlısın.” Sözlerine ilk bu şekilde başladı. Elini çenesine götürdü ve baş parmağıyla işaret parmağı arasına çenesini yerleştirdi. Profesöre benziyordu böyle. Ne kadar gülünç. “Merak kediyi öldürür derler. Heyecanının kaynağını hala anlayabilmiş değilim.” Dedi gülerek ve elini çenesinden çekerek kıza iki adım attı ve aralarındaki mesafeyi kapattı. Kulağına eğilerek “Aklımdan geçen her şeyi yapabilirim.” Diye fısıldadı. Bunu yapabilmeyi gerçekten de seviyordu. İstediklerinin yanında, istemediklerininse ondan uzak olmasını sağlayabiliyordu. Bir de şu Gece Evi’nden kurtulabilmeyi başarsa çok daha güzel olurdu. Aralarındaki mesafeyi kapatmadan başını kaldırdı ve kızın gözlerine baktı. Ne diyeceğini merak ediyordu…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julié Clouid O'Shéliâ
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Julié Clouid O'Shéliâ


Mesaj Sayısı : 228
Kayıt tarihi : 15/05/10
İş/Hobiler : Yakmak.
Nerden : Ateşin doğumundan..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 1:04 am

“Aklımdan geçen her şeyi yapabilirim.” Bu olamaz! Gerçekten güzel bir özel güçtü ama bu da demek oluyor ki o ne isterse o! Ovn'un meraklı ve heyecanlı olduğunu bu sayede öğrenmişti. Ama neden onun hangi duygular içinde olduğunu öğrenmeyi istediğini anlamamıştı Ovn. Sabahtan beri çocuk bazı şeyleri yapıyor ve gülümsüyordu. Şimdi sıra Ovn'daydı. Eline bir koz geçirmişken bunu kullanmalıydı. Bu sefer o mükemmel sinsi gülüşünü attı çocuğa.

"Heyecanlı olmam bir gizi çözmek istememden olabilir." dedi ilk konuşmasında. Giz çocuktu tabii ki de. Çocuk ve onun Ovn'un özel gücünü engellemesi... İkinci cümlesinde kozunu kullanacaktı. Ve bu sefer kulağına eğilen o oldu. Çocuğun yanak hizasındaydı yanağı. Kulağına fısıldadı Ovn.

"Merakımı giderdiğin için teşekkürler ama neden hislerimi merak ediyorsun?" Ovn kendini bir adım geriye attı ve çocuğa bu sefer sinsilikten uzak bir gülüş sundu. Dudağının sağ tarafını ısırırken çocuğa muzip bir şekilde gülüyordu. Kafasını yere eğdi. Çocuğunun sesinin kulağında yankılanmasını bekledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brandon Thomas Alkas
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
Brandon Thomas Alkas


Oda Arkadaşı : Livin' alone, is good.
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 30
İş/Hobiler : My guitar.
Nerden : Hell.
Lakap : Prince of Ice..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 1:15 am

Kesinlikle muhteşem oynuyordu kız rolünü. Sıra yine Klavier’e geldiğinde soğuk mavi gözlerini tekrar opal gözlere dikti. Aslında tam olarak gözlerine bakmıyordu. Yüzünün her ince ayrıntısını inceliyordu. Bir araştırmada bulduğu değerli bir şeydi sanki. Ne zaman kızın yüzüne baksa son baktığı yer alev alev yanan dudakları oluyordu. Bundan nedense vazgeçmemişti hala. Alt dudağının sağ alt kısmını ısırmış cevabını bekleyen kızla aralarındaki mesafeyi bir kez daha kapattı. Bu sefer diğerinden çok daha yakın duruyordu ona. Kızın çenesini sol eliyle tuttu ve yine tam olarak gözlerine bakmasını sağladı. “Belki de bir Tanrıça’nın neler hissedebileceğini merak ediyorum, bana neler hissettirebileceğini, ne dersin?” Zamanı durdurabilmeyi, o kadar yetkili olmayı çok isterdi. Kızın kendinden uzaklaşmamasını sağlayabilirdi, bunu zaten yapacaktı ama zamanı durduramazdı. Güneş doğmak üzereydi. Başka bir zaman karşılaşamazlar mıydı sanki? Kız ondan uzaklaşıp onu cehennem ateşinde yakmadan önce düşündü. En azından şu anı bozmasın. Gözlerini tek bir anlığına kapamıştı. Yeniden soğuk gözlerini opal gözlere diktiğinde hala ona baktığını gördüğünde içten içe seviniyordu…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julié Clouid O'Shéliâ
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Julié Clouid O'Shéliâ


Mesaj Sayısı : 228
Kayıt tarihi : 15/05/10
İş/Hobiler : Yakmak.
Nerden : Ateşin doğumundan..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 1:30 am

“Belki de bir Tanrıça’nın neler hissedebileceğini merak ediyorum, bana neler hissettirebileceğini, ne dersin?” Bu sözleri tek eli ile Ovn'un çenesini tutarak söylemişti çocuk. Ovn ne yaptığını bilmiyordu. Bir an düşüncesinden buradan gitmek geçse de yapamadı. Belki bunu engelliyordu... Düşüncelerinin bu yönde gelişmesine neden oluyordu karşısındaki çocuk. Gözlerini kısa bir süre kapamıştı çocuk. Ama Ovn çocuğun kapalı olan gözlerini izliyordu yerinde kıpırdamadan, gözlerini kırpmadan. Çocuk gözlerini tekrar açtığında gözleri birbiri ile buluşmuştu. Belki biraz önce düşündüğü gibi ondan çekilmek aptallık olurdu. Ve Ovn aptalın teki değildi!

Ovn, çocuğun dudağına hafifçe kendi dudağını dokundurdu ve geriye çekildi. Bunu fazla ileri gitmeyeceğini düşündürmek için yapmıştı. Çocuğu öperken içinde bir kıpırtı hissetmişti. Kızların klasik sözleri gibi olacaktı ama gerçekten içinde birşeyler hareketleniyor gibiydi. Küçük bir an çocuğun dudağını, kendi dudağında hissetmek Ovn'un değişik duygulara girmesini sağlamıştı.

"Beni engellemene gerek yok. Sanırım senden kaçmam aptallık olur..." Tam olarak istediğini bu olduğunu düşünüyordu Ovn. Ama tüm bunlara karşılık çocuk ne düşünüyordu. Belki o, Ovn'un yaptığının aptallık olduğunu düşünüyordu. Şuan bunu öğrenmek en çok istediği şeydi!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brandon Thomas Alkas
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
Brandon Thomas Alkas


Oda Arkadaşı : Livin' alone, is good.
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 30
İş/Hobiler : My guitar.
Nerden : Hell.
Lakap : Prince of Ice..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 1:59 am

Tarifi olmayan, daha önce hiç hissetmediği bir şey hissediyordu şu anda. Daha önce asla ama asla hissetmediği bir şeydi bu. Hiçbir kıvılcım, hiçbir ateş bu kadar yakamazdı herhalde. Canını asla yakmayan ama sonsuza sürükleyen bir ateşti hissettiğim. Kızın dudakları bunları ve tarif edemeyeceği bir sürü şeyi hissettirmişti. Hiç hissetmediği bir şekilde kalbinin atışını kulaklarında duyuyordu adeta. Sanki hayatında hiçbir kız onu öpmemişti. Bunu düşünmek saçmaydı çünkü daha önce birçok kızla öpüşmüştü ama hiçbiri, hiçbiri bunları hissettirememişti. Çok daha fazlasını istiyordu. Ama kızın kaçmasından korkuyordu. Ama bunu olmayacağını söyleyen şeyler fısıldandı kulağına. En güzel ses tarafından… "Beni engellemene gerek yok. Sanırım senden kaçmam aptallık olur..." Bu sözlerle kendinden geçtiğini hissetti bir an Klavier. Tek koluyla kızın ince bedenini çekerek kendine yasladı ve kiraz dudaklarına bastırdı kendi soğuk dudaklarını. Sanki kırılacakmış gibiydi dudakları kızın. Ya da buharlaşacak gibi. Sıcak ve yumuşak. Kalbinin sesi artık duyulamayacak kadar hızlıydı. Temposu tamamen bozulmuştu. Tek düşündüğü şey bedenlerinin birbirine değiyor olmasıydı. Başka hiçbir şey ama hiçbir şey umurunda değildi zerre kadar. Kızı yavaşça öpmeye başlamıştı ama git gide hızlanıyordu. Her hücresini hissetmek istiyordu. Ateşi tatmak ve yakalamak için…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julié Clouid O'Shéliâ
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Julié Clouid O'Shéliâ


Mesaj Sayısı : 228
Kayıt tarihi : 15/05/10
İş/Hobiler : Yakmak.
Nerden : Ateşin doğumundan..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 2:29 am

Ovn'un sözlerinin ardından çocuk, elini Ovn'un beline sarmıştı ve Ovnérta'nın bedenini kendi bedenine çekmişti. Dudakları ile Ovn'un dudaklarını okşuyordu adeta. Ovn onun bedenine sarılmış olmaktan şikayet etmediğini gösteriyordu geriye çekilmemesi. Onun öpüşü ile dudaklarında bir sarhoşluk hisseder gibi olmuştu. Onu öperken dudaklarından uzaklaşmak istemese de arada nefes alabilmek için dudağını dudağından çekiyordu. Ama yine de ondan uzaklaşmak istemediği için yüzünde gezdiriyordu dudaklarını. Ellerini uzun sarı saçlarında dolaştırdı Ovn. Biraz önce düşündüğü gibi yumuşacıktı saçları. Ellerini okşuyordular adeta. Biraz önce... Bir an aklına gelenler onda şok etkisi yaratmıştı. Şuanda öptüğü çocuk sadece birkaç dakika önce sinirlendiği ve yakmak istediği çocuktu. Başta ondan bu kadar nefret ederken neden şimdi ona böylesine bağlanmıştı. Onu kendinden uzaklaştırsa bir yeri kopacak gibi bir his vardı içinde. Çocuğun öpüşü hızlandıkça genç kızın ondan uzaklaşması gerektiği gerçeği kafasında büyüyordu. Genç kız, çocuğun saçlarında olan elini çocuğun yanağına doğru indirdi ve dudağını çocuğun dudağından zorlukla da olsa ayırdı. Çocuk olayın şokunu üzerinde bir kıyafet gibi geçirmiş gözlerle kızın parlayan gözlerine bakıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brandon Thomas Alkas
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
Brandon Thomas Alkas


Oda Arkadaşı : Livin' alone, is good.
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 30
İş/Hobiler : My guitar.
Nerden : Hell.
Lakap : Prince of Ice..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 2:49 am

Çok mu ileri gitmişti? Bunu düşünmeden edemiyordu. Sanki iki şişe votkayı tek başına içmiş gibi hissediyordu kendini. Duygu denilen şey insanı resmen sarhoş ediyordu. Hem de kör kütük sarhoş ediyordu. Kızın yüzündeki elinin üstüne kendi elini koydu ve başını hafifçe sağa yatırdı. Sıcaklığını hissetmek hoşuna gidiyordu. Gözlerini birkaç saniyeliğine kapadı ve hissettiği sıcaklığın getirdiği duygulara kapılmaya izin verdi kendi kendine. Hiçbir ateş bu sıcaklığı hissettiremezdi Klavier’e. Gözlerini açtığında yine opal gözlere kilitlenip kaldı birkaç dakika boyunca. Sonsuza dek onu istiyordu. Ovnérta… Zihninin her köşesi kızın adını sayıklıyordu. Kalbi kızın ismini düşündükçe çıkacak gibi oluyordu. Göğüs kafesini dağıtıp çıkabilecek kadar hızlıydı atışları. Kızın hala beline sarılı olan elini bu sefer boynuna götürdü. İki parmağını şah damarının üzerine koyarak dinledi bir süre. Kaçmaya çalışan bir kuş gibiydi. Parmaklarının altında atan damar onu nedense rahatlatıyordu. Bir süre sessizce öyle kaldılar. Klavier ne için yaşadığını bilmediği hayatta bir anlam bulabilmişti kendine. Ovnérta… Şu son dakikalardan sonra artık sadece onun için yaşadığına inanıyordu. Derin bir iç çekti ve şah damarının üstünde olan parmaklarını ve elinin üstünde duran elini çekti. Geri çekilmemişti ama onu sıktığını düşünüyordu. Sıcak nefesini yüzünde hissedebiliyordu. “Gerçek olamayacak kadar güzelsin, Tanrıçam…”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julié Clouid O'Shéliâ
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Julié Clouid O'Shéliâ


Mesaj Sayısı : 228
Kayıt tarihi : 15/05/10
İş/Hobiler : Yakmak.
Nerden : Ateşin doğumundan..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 3:02 am

“Gerçek olamayacak kadar güzelsin, Tanrıçam…" Ovnérta'nın biraz önce söylemesini istemediği bu kelime, şimdi onun içine işliyordu adeta. Gerçek olamayacak kadar mükemmel olan başka birşey daha vardı. O da Klavier ve Ovn'un onun hakkında hissettikleri.

Ellerini Ovn'un vücudundan çeken Klavier'e bir an uzak kalmak korkusu sarmıştı Ovn'u. Ellerini Klavier'in göğüsünün üzerine koydu. Göz gözeydiler. Ve Ovn'un ağızından bir fısıltı çıktı.

"Gerçek olamayacak kadar mükemmelsin, Klavier..." Başka söz bulamamasına rağmen bu sözlerin de Klavier için değerli olacağını umuyordu Ovn. "Gerçek olamayacak kadar mükemmelsin çünkü daha önce hiç böyle birşey yaşamadım... Sanki başka bir dünyadan gelip beni çekimine aldın..." Sözlerini tamamladıktan sonra göğüsünde olan ellerini Klavier'in beline sardı Ovn. Ona sarıldı. Onun sıcaklığı her zaman duyduğu ateşin sıcaklığı gibiydi. Onu kendine çekiyor ve hapsediyordu. Kafasını Klavier'in omzuna yasladığında kendini onun bedenine hapsolmuş gibi hissetmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brandon Thomas Alkas
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
Brandon Thomas Alkas


Oda Arkadaşı : Livin' alone, is good.
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 30
İş/Hobiler : My guitar.
Nerden : Hell.
Lakap : Prince of Ice..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 3:16 am

Vücudunu saran narin kollar vücut ısısının kat ve kat üstüne çıkmasını sağlamıştı. Omzuna yaslanan bir Tanrıça vardı, nasıl yükselmezdi ki ateşi? O da kendi güçlü kollarını bu narin Tanrıça’ya doladı ve alev saçlarını okşamaya başladı. Şampuanının kokusunu duyabiliyordu. Bir süre bu şekilde saçlarını okşadı Klavier ve sonra kızın yüzünü omzundan yavaşça kaldırdı ve boynuna ufak bir öpücük kondurdu. O kısa anda parmaklarının arasında çırpınan kuşu dudaklarında hissetmişti. “Belki de ben bir aynayım ve senin mükemmelliğini sana yansıtıyorumdur.” Sesi yine bir fısıltı gibiydi. Yine kızın dudaklarına baktı bir süre ve sonra iyice yaklaşarak tekrar öpmeye başladı. Bu sefer hızlanmıyordu. Anlaşılan onu korkutmuştu. Yavaşça ama tutkuyla öpüyordu kızı. Elleri kızın boğazındaydı ama baş parmakları yanaklarındaydı. Git gide kendine çekiyor gibiydi. Teninin yumuşaklığı tıpkı dudaklarınınki gibi sarhoş etmişti Klavier’i. Günün doğmaya başlaması bu muhteşem anı bozacaktı ama bunun olmasını hiç istemiyordu. Dudaklarını hiç istemese de kızınkilerden çekti ve gözlerini havaya dikti. Hava grimsi bir renk almıştı. Güneş doğacağının işaretini vermeye başlamıştı. Ellerini yüzünden çekmedi, alnını az önce yaptığı gibi alnına dayadı. “Güneş doğmak üzere Tanrıça’m. Her ne kadar –tabi ki senden sonraki- en büyük ateş kaynağı olsa da bundan rahatsız oluyoruz. Seni yatakhaneye kadar bırakamama izin verir misin?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julié Clouid O'Shéliâ
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Admin | 6. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız | Güç Seviyesi : 100
Julié Clouid O'Shéliâ


Mesaj Sayısı : 228
Kayıt tarihi : 15/05/10
İş/Hobiler : Yakmak.
Nerden : Ateşin doğumundan..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 3:28 am

“Belki de ben bir aynayım ve senin mükemmelliğini sana yansıtıyorumdur.” sesi Ovn'un kulaklarında yankılanmıştı. Ovn sözleri idrak edene kadar Klavier Ovn'un dudağını kendi dudağıyla okşuyordu yine. Bu sefer daha bir yavaş öpse de Ovn'u, kızın kendinden geçmesine neden olmasını engelleyemiyordu. Dudaklarını Ovn'unkinden çektiğinde havaya baktı Klavier. O havanın rengini incelerken, güneşin batmak üzere olduğunu gözlemlerken Ovn nefes almaya çalışıyordu. Çünkü Klavier gerçekten onun nefes almasını engelliyordu. Sadece öperken de değil. Gözlerini gördüğü anda nefes almayı unutuyordu. Klavier havadan çektiği gözlerini Ovn'un gözlerine kenetledi. Alnını kızın alnına yasladı biraz önceki gibi.

“Güneş doğmak üzere Tanrıça’m. Her ne kadar –tabi ki senden sonraki- en büyük ateş kaynağı olsa da bundan rahatsız oluyoruz. Seni yatakhaneye kadar bırakamama izin verir misin?” Bunu masum bir gülüş ile karşılık vermişti Ovn. Klavier'in dudaklarına küçük bir öpücük konurdu. Alnına yaslandığı kişinin şimdi karşısına geçmek için dikleştirdi kendini ve sevdiği çocuğun omzuna deydi omzu. Klavier yanında duran gitarını eline aldı ve yatakhaneye giden yolu tuttular. Yatakhanenin kapısına geldiklerinde ise Ovn ona bir kez daha sarıldı ve kulağına kalbinden gelen sözcükleri fısıldadı.

"Seni seviyorum..."


En son Ovnérta Quisqaun tarafından Salı Tem. 27, 2010 3:34 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brandon Thomas Alkas
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
6. Sınıf Çaylak | Güç Seviyesi : 90
Brandon Thomas Alkas


Oda Arkadaşı : Livin' alone, is good.
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 30
İş/Hobiler : My guitar.
Nerden : Hell.
Lakap : Prince of Ice..

Ups... Empty
MesajKonu: Geri: Ups...   Ups... Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 3:32 am

Rpg Bitmiştir!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ups...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
House Of Night Rpg :: Gece Evi :: Bahçe Avlusu :: Avlu-
Buraya geçin: