Oceane<3Aoron

"Sana güzelliğini nasıl anlatırım
Gecesi olmayan gündüze inat
Karanlığından korkan bir kalple
Sana güzelligini nasıl anlatırım...

Karanlıklar ülkesinin peri kızı
Rüyalarımın canlı hırsızı
Dalgın bakışlarımda büyüyen gözlerinle
Sana güzelliğini nasıl anlatırım...

Bir yağmurki damla damla düşer toprağa
Seninle hayat bulur bir gece
Bir baharsın içimde yanlız tek heceyle
Sana güzelliğini nasıl anlatırım..."

Aoron şiirlerinden bir tanesini daha merdivenlerde otururlarken okumuştu Oceane'ye. Bu şiir yine Oceane'ye yazılmıştı. Oceane sadece ağzını açmış, kocaman gözlerle Aoron'a bakıyordu. Ne diyeceğini bilmiyormuş gibi bir hali vardı. Sonunda sözcükleri kafasında toparladı ve
"A-Aoron ben. İnanamıyorum."dedi. Aoron güldü. Bu gülüşünü Oceane'nin çok sevdiğini bildiği için hep bu şekilde gülüyordu.
"İnan. Sadece seni sevdiğime inan. Sadece sensiz yapamayacağıma. Ve bana söz ver Oceane. Çünkü ben aynı şey için sana söz verebilirim. Söz ver. Beni hep seveceğine. Söz vermeni istiyorum çünkü hala bir hayalmiş gibi geliyor. Uyanacağım, ve ellerimin arasından gideceksin. Korkuyorum. Söz ver lütfen." dedi. Aoron'unda Oceane'nin de gözleri dolmuştu. Ama Oceane mutluluktan ağlıyordu. Aoron ise korkuyordu..

Sana güzelliğini nasıl anlatırım
Gecesi olmayan gündüze inat
Karanlığından korkan bir kalple
Sana güzelligini nasıl anlatırım...

Karanlıklar ülkesinin peri kızı
Rüyalarımın canlı hırsızı
Dalgın bakışlarımda büyüyen gözlerinle
Sana güzelliğini nasıl anlatırım...

Bir yağmurki damla damla düşer toprağa
Seninle hayat bulur bir gece
Bir baharsın içimde yanlız tek heceyle
Sana güzelliğini nasıl anlatırım..."

Aoron şiirlerinden bir tanesini daha merdivenlerde otururlarken okumuştu Oceane'a. Oceane şaşkınlıkla ona bakıyordu. Şimdiye dek romantizmi bir demet pahalı orkide yada notlarin kenarına çizilmiş bir iki kalpten ibaret yaşamışti. Fakat Aoron.. Derin bir iç çekti. Çocuğun ses tonundan, bakışlarına hatta kokusu bile Oceane'i alıp götürüyordu. Büyümüş gözleriyle baktı Aoron'a:
"A-Aoron ben. İnanamıyorum." Aoron güldü ve Oceane eriyip gitmemek için tuttu kendini.
"İnan. Sadece seni sevdiğime inan. Sadece sensiz yapamayacağıma. Ve bana söz ver Oceane. Çünkü ben aynı şey için sana söz verebilirim. Söz ver. Beni hep seveceğine. Söz vermeni istiyorum çünkü hala bir hayalmiş gibi geliyor. Uyanacağım, ve ellerimin arasından gideceksin. Korkuyorum. Söz ver lütfen." dedi Aoron buruk bir sesle. Bu da nerden çıkmıştı ki şimdi. Kendisi o kadar ulaşılmaz yada müthiş biri değildi ki.. Dudağını sarkıttı Aoron da böyle bir endişeye neden olmak istemiyordu.

" Aoron,sen benim herşeyimsin. Bir gün sensiz kalabilecegimi nasıl düşünürsün" gözlerini eteğinin eteklerinde sabitledi. Bir kaç damla yaş yanaklarından süzüldü. Aoron parmağıyla yanaklarını kuruladı Oceane'ın. Ardından elini kızın yüzünde gezdirdi ve yumuşak bir sesle devam etti:

"Sen ve ben. Bilemiyorum işte. Sen ulaşılmazsın. Mükemmelsin. Kusursuzsun. Ama ben, ben öyle değilim. Ve neden beni sevdiğini anlayamıyorum.. Korkum bu yüzden.." diye yanıtladı Aoron. Oceane "İnan bana saydıklarının hepsi benden çok sende var. Sana bağlanmamak için hiç bir sebebim yok ki.." dedi.
Aoron biraz şaşırmış, birazda mutlu gözlerle baktı Oceane'ye. İlk aşkının bu kadar tutkulu olacağını tahmin bile edemezdi.
Oceane'ye öyle bağlanmıştı ki. Gerçekten, onsuz bir hayat düşünemiyordu. Oceane gözlerini sildi ve Aoron'un kolları arasına girdi. Aoron sanki gitmesini engellemek ister gibi sardı onu.
Oceane "Şimdi bunları konuşmayalım..."dedi. Aoron Oceane'nin cümlesini tamamladı.
"Hatta bir daha hiç konuşmayalım" dedi. Oceane Aoron'a baktı ve güldü. "Aynen öyle, sevgilim" dedi.
Bu son kelime Aoron'un yüreğini okşamıştı adeta. Bir kere daha bağlanmıştı ona.
Aşık olmuştu. Yok hayır. Seviyordu. Aslında sevmek de değildi. Bu aşık olmanun yada sevmenin çok çok ötesinde bir şeydi. Aoron "Sen sihrin beden bulmuş halisin. Söylemiş miydim?" dedi..

"Sen sihrin beden bulmuş halisin, söylemiş miydim?" Aoron bu sözleri nerden buluyordu böyle. Oceane gülümsedi.

"Tanrım Aoron. Beni sihirli yapan sensin." dedi ve elini sevgilisinin yüzünde gezdirdi. Onu bırakıp nasıl gidecekti. Dudağını sarkıttı. Aoron'a bu hafta sonu gidecegini anlatması gerekiyordu. Az değildi ki yaklaşık bir sene başka bir gece evinde kalacakti. Ailesi öldükten sonra bir sürü iş abisi ve kendi üzerine kalmıştı. Geçen sefer Lucas gitmişti şimdi sıra kendisindeydi. Ellerini Aoron'un yüzünden çekmeden devam etti:

" Bir sene kadar başka bir gece evine taşınıcam. Aile işlerini yürütmek için falan ışte. Annemlerı kaybettikten sonra herşey abim ve benim üzerime kaldı. Sıra bana geldi. Eve yakın bir gece evi buldum bile.. " sustu.. Aoron'un ifadesi değişmişti. Oceane biraz olsun gülümsemeye çalışarak devam etti:

" Çok değil. Bir sene sadece. Sık sık görmeye gelirim seni. sen de gelirsin hem. " sesi bozuktu. Gözleri dolmuştu. Birşey söylemesi için Aoron'a baktı.

İşte korktuğu olmuştu. Oceane Aoron'un elleri arasından kayıp gidiyordu. Hemde tam bir yıl.

Yok hayır. Oceane bunu Aoron'a yapmazdı. Şaka yapıyor olmalıydı. "Ah, Oceane az kaldı inanıyordum bu şakaya" dedi. Aoron gülüyordu. Şaka olduğuna inanmıştı. Daha doğrusu inanmak istemişti. Oceane'nin gözleri doldu "İnan, şaka olmasını çok isterdi. Ama bu öncede planlanmış bir şey. Kenn'den sonra buradan gitmek istiyordum zaten. Bende bunu kabul etti." dedi. Aoron ilk defa ciddi olarak ağlamak üzereydi. Ama Oceane'nin bu sözleri üzerine bir umut doldu içine. "O zaman iptal edebilirsin, değil mi?"dedi.

Aoron'un her sözü Oceane'yi üzüyordu. Ama gitmek zorundaydı. Tüm planlar ona göre yapılmıştı..
"Üzgünüm. Ama gitmeliyim." dedi.
Aoron'un da Oceane'ninde gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Aoron hayatında ilk defa ağlıyordu. İkisinin de elleri sımsıkı kilitlenmişti birbirlerine.
Aoron sesinin düzgün çıkmayacağını bildiği için konuşmaya cesaret edemiyordu. Çünkü Oceane'ye ağladığını belli etmek istemiyordu. Ağlamak Aoron'a göre bir şey değildi.. Aoron'un tüm çabalarına rağmen Oceane onun da ağladığını biliyordu. Bu durum içini acıtıyordu. Hiçbir şeyi umursamayan adam, onun için ağlıyordu. Aoron içinden Tanrıçam, bu kız bana ne yaptı böyle? diye geçirdi..

Oceane ayağa kalktı. Aoron'un tam karşısına geçti. Aoron önce gözlerini kaçırdı ama sonra gözleri, Oceane'ninkileri buldu. Oceane "Seni hep seveceğim. Bunu bil." dedi.
Aoron başıyla onayladı. "Bende seni..Ama...."dedi. Aoron sözlerini tamamlayamadı.

Sözleri tamamlayan Oceane'nin öpüşü oldu..

Oceane inanmakta zorluk çekiyordu. Aoron'u üzmek istemiyordu. Herşey daha yeni başlamışken gitmek içinden gelmiyordu ama buna mecburdu. Halasinin sözleri kesindi. bazı formalitelerin halledilmesi gerekiyordu ve bunun için de kendi imzasi gerekiyordu. Aoron kendisine inanmak istemiyordu. Oceane ayağa kalktı. Aoron'un ıslak gözlerine baktı bir süre:

"Seni hep seveceğim. Bunu bil." Aoron gözlerini devirdi.

" Bende.. Seni.. Ama" dedi üzgün bir sesle ama Oceane'in dudakları sözlerini bitirmesine izin vermedi. Aoron'un ıslak dudaklarını büyük bir sefkatle öptü. Bu öpücük kesinlikle ateşli değildi. Içinde aşk, hüzün ve özlem karısımi birşeyler vardı. Aoron da ayağa kalkmıştı. Dudaklarını ağır ağır ayırdı Oceane'dan. Kızın narin vücudunu güçlü kollarıyla sardı bir anda. Sıkıca sarıldı ona sanki bıraksa uçup gidecekmis gibi.

" Seni çok..çok seviyorum." dedi Aoron pürüzsüz sesiyle. Kendine gelmişti biraz olsun. Şimdi kafasında Oceane gidene dek her ani değerlendirecekti.

" Sana aşığım Aoron" diye cevap verdi Oceane tatlı bir sesle. Gözyaşları içinde gülümsüyordu.Aoron'un tekrar onu öpmesine izin verdi. Bu sefer ki önceki kadar masum değildi. Aoron'un sıcak ve dolgun dudaklarında bir an için unuttu herşeyi.Keşke Aoron'u da yanında götürebilseydi. Merdivenlerde Aoron'un bedenine sarılmış öylece öpüşurken aklında tek birşey vardı. AŞK gerçekti ve Oceane ona sonuna kadar inanıyordu

O gidene kadar her anı onunla geçirecekti Aoron. Eğer öyle yapmazsa bir yıl dayanamazdı zaten. Her anını onunla geçirseden dayanabileceğini sanmıyordu ama..
İkinci kez öptü Aoron Oceane'yi. Bu ilkinden daha farklıydı. İlki ilkti işte. Ama bu..
Bir kaç gün sonra Oceane'nin burada olmayacağını düşünmek bile Aoron'u kahrediyordu. Onsuz burası zindan gibi olacaktı. Günler geçmek bilmeyecekti.
Aoron dudaklarını yavaşça Oceane'ninkilerden ayırarak "Oceane ne zaman gideceksin?"dedi. Bu soru bile canını yakmaya yetiyordu. Oceane gözlerini devirdi önce. Aoron yarın gibi bir şey demesinden korktu. Oceane "Bir ay sonra galiba."dedi. Bu cevap biraz da olsa Aoron'u rahatlatmıştı.
Aoron derin bir iç çekti yine de. "Böyle olmaması gerekirdi.. Daha her şey çok yeni. Nina dışında kimse çıktığımızı bile bilmiyor ve sen..Kahretsin daha dışarıda el ele dolaşamadık bile!" dedi. Bu sözler şimdi ikisinin de canını yakıyordu. Fena halde. Oceane "Daha bir ay var. Bunların hepsini yapacak kadar zamanımız var."dedi. Aoron tekrar iç çekti. İç çekişi her defasında daha da derin oluyordu. "Demek istediğim bu değildi. Ben sensiz yapamam ki..Gitme Oceane, lütfen kal.."dedi.
Oceane'nin içi parçalanıyordu. Sanki kendisi çok iyi durumdaymış gibi bir de Aoron'u teselli etmeye çalışıyordu. Bir yandan da kendini. "Keşke öyle bir şansım olsa..Aoron gidene kadar yanından hiç ayrılmayacağım. Hem herkes duyacak seninle beni.."dedi. Aoron tekrarladı. "Seninle ben..Biz.. Hala bir rüya gibi geliyor. Uyanmaktan korkuyorum.."
Oceane güldü. "Evet, seninle olmak rüya gibi. Ama tek farkı hiç bitmeyecek olması. Seninle ben.. Okulun efsana çifti olacağız."dedi.
İkininde sinirleri bozulmuş olacak ki bir kahkaha patlattılar. Aslında kahkahaları bile acı doluydu...

"Seninle ben..Biz.. Hala bir rüya gibi geliyor. Uyanmaktan korkuyorum" dedi Aoron. Gülümsüyordu.

"Seninle ben.. Evet rüya gibi. Tek farkı hiç bitmeyecek olması. Seninle okulun en efsane çifti olacağız" dedi Oceane o meşhur kahkahalarından birini atarak. Aoron da gülüyordu. Duvara yaslanmis, kolları Oceane'in belinde sarılı duruyordu. Sevgilisini süzdü, 'pahalıyım' diye bağıran pudra rengi bir bluz, lacivert mini bir etek ve bluzuyla aynı renk pullu babetler giymişti. Öylesine topladığı saçının yanlarından dağınıkca çıkan buklelerden birini doladi parmağına. Oceane gülümsedi. Gözlerini Aoron'un dudaklarına çevirdi:

" Ben yokken uslu dur. Şimdiye kadar sana yaklaşmaya cesaret edemeyip benimle birlikte olduğunu öğrendikten sonra seni baştan çıkartmaya çalışacak çok sürtük tanıyorum " dedi ve Aoron'un dudağında az önceki öpüşmelerinden kalan lipstick izlerini parmağıyla sildi. Aoron ise sırıtıyordu. Kıskanılmanin hoşuna gittiği belliydi. Oceane dudağını sarkıttı :
" Çok hoşuna gitti bakıyorum ? "

"Beni sevdiğini gösteriyor"dedi Aoron. Oceane gerçekten onu seviyordu. O kadar mutluydu ki Aoron..
"Şüphen mi vardı?"diye sordu Oceane. O kadar tatlıydı ki.. Aoron ona baktığında bambaşak dünyalara gidiyordu. Onu yüryüzünde tutan yer çekimi değil, aşktı..
"Yo, hayır..Seni seviyorum Oceane.." dedi. Aynı zamanda tekrar sarıldı Oceane'ye. Onu hiç ama hiç bırakmak istemiyordu. Oceane önce Aoron'u öptü. Sonra da "Ben de seni. Ama cevap ver bakalım o sürtüklere ne cevap vereceksin?" dedi. Oceane kaşlarını kaldırmış ona bakarken Aoron dalga geçerek "Kim olduğuna bağlı"dedi.. Oceane şaşkınlıkla Aoron'a baktı ve sonra elini Aoron'un karnına vurdu. Yumruk atmak istiyordu galiba. Aoron güldü. Oceane'nin ise canı acımışa benziyordu. Aoron Oceane'nin elini aldı ve ona vurduğu yeri öptü. Sonra ona sıkıca sarıldı tekrar.

"Güzeller güzeli bir sevgilim olduğunu ve onlara asla bakmayacağımı söyleyeceğim. Ayrıca o sevgilim sizi burada bu halde görseydi canınıza okurdu diyeceğim.."dedi sonra. Aoron'un nefesi Oceane'nin boynunu okşuyordu adeta..

"Beni sevdiğini gösteriyor"

"Şüphen mi vardı?"diye sordu Oceane.

"Yo, hayır..Seni seviyorum Oceane.." dedi Aoron Oceane'in beline sarılarak. Oceane gülümsedi ve Aoron'un dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu.

"Ben de seni. Ama cevap ver bakalım o sürtüklere ne cevap vereceksin?" dedi gözlerini Aoron'un gözlerine dikerek.

"Kim olduğuna bağlı"dedi Aoron sırıtarak. Oceane Aoron'un karnına yumruk attı yada atmaya çalıştı diyelim. Aoron'un hoşuna gitmişe benziyordu ki güldü. Oceane'nin ise Aoron'un feci sert karın kaslarından eli acımisti. Aoron bunu fark etti ve Oceane'nin elini avuçlarinin içine aldı, ona vurduğu yeri yavaşça öptü. Sonra tekrar sarıldı ona sıkıca

"Güzeller güzeli bir sevgilim olduğunu ve onlara asla bakmayacağımı söyleyeceğim. Ayrıca o sevgilim sizi burada bu halde görseydi canınıza okurdu diyeceğim.." Nefesi Oceane'i ürpertmisti. Güldü cevap vermek için ağzıni açacakti fakat vazgeçti. Aoron'un boynuna kondurduğu öpücuklerin tadını çıkarttı bir süre. Aoron yavaşça boynundan çenesine çıktı ve tekrar Oceane'in dudaklarını buldu. Öpüşu yumuşak fakat derindi. Oceane ona istekle karşılık verdi. Sonra yavaşça çekti dudaklarını ondan fakat uzaklaşmadi. Konuşurken nefesi Aoron'un dudaklarına çarpıp geri dönüyordu.:

" Gitmeliyim. Yarim saat sonra Nina ile buluşacagima söz verdim. Dus almaya biraz vaktim kalsın" Aoron hayal kırıklığı ile devirdi gözlerini.

" Tamam en iyi arkadaşların arasına giremem. Ama Yemekten sonra mutlaka görüşelim " dedi yaramazca gülerek. Oceane da gülümsedi ona. Çevik bir hareketle sıyrıldı Aoron'un kollarından. Merdivenlere bıraktığı cep telefonu ve cüzdanını aldı. Arkasını dönerek eliyle Aoron'a öpücük fırlattı ve sevgilisinin kendisini izlediğini bildiği için en seksi ve hızlı adımlariyla indi merdivenleri